15 Nisan 2012 Pazar

Hz.ZÜLKİFL (A.S)




  
Hz.ZÜLKİFL (A.S)

ذو الكفل

Zülkifl (Arapça: ذو الكفل, İbranice: יחזקאל Ezekiel), Kur'an'da adı geçen peygamberlerden birisidir.

Sözlükte “sahip, mâlik” anlamındaki zû ile “nasip, kısmet; eş, benzer; kefalet” gibi anlamlara gelen kifl kelimesinden oluşan zülkifl “nasip, kısmet veya kefalet sahibi” demektir (Lisânü’l-ʿArab, “kfl” md.). Zülkifl ismi Kur’an’da iki âyette geçer (el-Enbiyâ 21/85; Sâd 38/48). İlk âyette, “İsmâil, İdrîs ve Zülkifl’i de an; çünkü onların hepsi sabreden kimselerdi”; ikincisinde, “İsmâil, Elyesa‘ ve Zülkifl’i de zikret; çünkü onların hepsi çok hayırlı kimselerdi” buyrulmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de hakkında başka bilgi bulunmayan Zülkifl’in belli bir kişinin adı veya sıfat mı olduğu, şahıs adı ise bu şahsın kimliği, nebî mi yoksa velî mi olduğu hususu tartışmalıdır. Bazıları bu kelimenin, “Bir şeyden ya da bir kişiden sorumlu oldu” veya, “Bir şeyi yapmayı tekeffül etti” anlamında bütün peygamberler için kullanıldığını, dolayısıyla tek bir kişiyi değil Allah’a gönülden bağlanmış herkesi ifade ettiğini ileri sürmektedir (Muhammed Esed, s. 661). Ancak ilgili âyetlerin bağlamından zülkifl kelimesinin bir sıfat olmadığı anlaşılıyorsa da bunun bir kişinin adı mı yoksa lakabı mı olduğu hususu yine tartışmalıdır. Fahreddin er-Râzî her ikisini de muhtemel görmekle birlikte kelimenin isim olma ihtimalini daha kuvvetli bulmaktadır (Mefâtîḥu’l-ġayb, XXII, 211). Diğer taraftan “Zünnûn”un Yûnus peygamberin (el-Enbiyâ 21/87), “Zü’l-eyd”in Dâvûd peygamberin (Sâd 38/17) lakabı olduğu gibi Zülkifl’in de bir lakap kabul edilmesi gerektiğini söyleyenler de vardır (Mevdûdî, III, 326). Bununla birlikte âyetlerden Zülkifl’in bir sıfat veya lakap olmayıp bir peygamber, dolayısıyla tarihî bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü yukarıda zikredilen Enbiyâ ve Sâd sûrelerindeki kullanımlarında yer alan Zülkifl ifadesi peygamberlerle beraber anılmaktadır. Bu gerekçelere dayanan Fahreddin er-Râzî ile İbn Kesîr, Zülkifl’in peygamber olduğu sonucuna varmışlardır (Mefâtîḥu’l-ġayb, XXII, 211; Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿaẓîm, IX, 431).

Kur'ân'da iki yerde kendisinden bahsedilmektedir: "İsmâil, İdris ve Zülkifl, hepsi sabredenlerdendi. Onları rahmetimize soktuk. şüphesiz onlar salih olanlardandı" (el-Enbiyâ, 21/85, 86).

Âyette geçen "Zülkifl" adi değil lâkabıdır ve "nasib ve kısmet sahibi" anlamına gelir. Fakat burada dünyevî zenginliği değil, onun üstün kişiliğini ve âhiretteki derecesini kastetmek için kullanılmıştır. Onun gerçek adı hakkında çok farklı rivayetler vardır. Yahudiler O'nun, israiloğullarının esâreti sırasında peygamber tayin edilen ve vazifesini Habur ırmağı yakınlarında bir bölgede yapan Hereksel olduğunu iddia etmişlerdir. Âlimlerin bir kısmı da onun Eyyub (a.s)'in kendisinden sonra peygamber olan Bişr adındaki oğlu olduğunu söylemişlerdir. Fakat bu görüşlerin hiç biri kesinlik derecesine sahip değildir.

Zülkifl (a.s)'in peygamber olmadığı söyleyenler olmuşsa da, âlimlerin ekseriyetine göre peygamberdir ve makbul olan görüş de budur (el-Kurtubî, el-Cami'li Ahkâmi'l-Kur'ân, Kahire 1967, XI, 327 vd.; el-Alusî, Ruhu'l-Meânî, Beyrut t.y., XVII, 82; el-Mevdudî, Tefhimu'l-Kur'ân, İstanbul 1991, III, 327).

Yüce Allah Eyyûb (a.s)'in kıssasını arz ettikten sonra, peygamberlerinden bazılarını anmış ve onları övmüştür. insanları tevhide çağıran, Allah'ın sevgi ve övgülerini kazanan bu peygamberden biri de, Zülkifl (a.s)'dir. Bu konudaki âyetlerin meâli şöyledir:

"Kuvvetli ve basiretli kullarınız İbrahim'i,İshâkı ve Yâkub'u da an. Biz onları ahiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize halis (kul) yaptık. Onlar bizim yanımızda seçkinlerden, hayırlılardandır. İsmâil'i, Elyesâ'i, Zülkifl'i de an. Hepsi de iyilerdendir" (Sad, 38/45, 46, 47, 48).

Taberî'de yer alan bir rivayete göre Zülkifl (a.s) Şam'da otururdu. Oradaki halkı Allah'a inanmaya, O'na ibadet etmeye ve dürüst bir şekilde yaşamaya çağırdı ve orada vefât etti (et-Taberî, Tarih, Mısır 1326, I, 167).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HZ.MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V)

HZ.MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V) محمّد Doğum tarihi ve yeri: MS 22 Nisan 571(Rebiülevvel ayının on ikisi,pazartesi günü) Mekke, Suudi ...